56. The Giver - Seçilmiş Kişi

Tamamen masonik olan, Adem ve Havvanın ve şeytanın cennetteki hikayesi üzerine kurulu bir bilim-kurgu filmi.
1.dak...."Topluluklar yıkımın küllerinden inşa edildi" diyor ses.
Aynı küllerinden yeniden doğan Anka kuşu Phönix gibi.
Film bilim-kurgu olmasına rağmen bize 3.dünya savaşı sonrasını anlatıyor.
Tamamen masonik semboller ile dolu bir film.
"Geçmişe ait bütün anılar silindi" diyor ses.
Bugüne kadar anlatmaya çalıştığım inşa etmek istedikleri yeni bir dünyada ne kültürlere, ne ırklara, ne de dinlere yer yok demiştik. İnsanların geçmişini yok etmek mecburiyetindeler. Hafızası alınmış toplumlar tutundukları bütün değerleri kaybetmiş olup sadece bireyin yaşadığı bir ortama dönüşmüştür. Ve bireyleri yönetmek bu elit tabaka için çok basittir. Getirdikleri normlara uymayan herkesi rahatlıkla ortadan kaldırabilirler. Bu sayede hakimiyetlerini ebediyen sürdürebilirler.
Filmin 4.dakikasına kadar konuşan ses eşitlikten, farklılığın olmadığı bir dünyadan bahsediyor. Karakterler bisikletleri ile bebeklerin civcivler gibi yetiştirildiği yetiştirme merkezine geliyorlar. Aldous Huxleyin Brave New World adlı kitabında bahsettiği gibi : annesiz babasız insanlar üretiliyor. İhtiyaca göre !!!
9.dak...Hologram olan Meryl Streep'in çocukların mezuniyet töreninde söyledikleri :
"Yaşlılar sınır ötesine salıveriliyor".
Yani ??? Yani ortadan kaldırılıyorlar !!!
Toplum görevini bitirmişlerden soyutluyor kendini. Yaşlı, işini göremeyenlere, sisteme faydalı olamayanlara sistemde yer yok !!!
Arkasından söylediği aynen şöyle :
"Sevgili genetikcilerimiz tarafından gururla tasarlanan yeni çocuklarımızı kutlayalım".
Aldous Huxley'in kitabını hatırlayın. Bunlar Tanrı rolüne soyunmuş.
Bu Bebekler hiçbir zaman taşıyıcı olan gerçek Anne ve Babalarını göremeden, önceden belirlenip seçilmiş olan bir aileye teslim ediliyor. Yeni arabanız hayırlı olsun misali.
2.grup olan 9yaşındakilere bisiklet hediye ediliyor özgürlük simgesi olarak.
18yaş grubu ise eğitim süreçlerinde ortaya çıkan kabiliyetlerine göre meslek sahibi ediliyorlar. İnsanlar seçmiyor. Devlet karar veriyor. Herşey doğumdan ölüme kadar olan bütün süreç devletin kontrolünde.
Normlar ve ihtiyaçlar belli.
Filmin ana karakteri olan başroldeki genç oyuncu anı toplayıcısı olarak seçiliyor.
Dünya tarihinin bilgileri sadece 1kişide mevcut. O da yaşlandığı için yerine ihtiyaç olarak genç biri eğitilmek için seçiliyor.
20.dakika...Neden kar yok sorusu üzerine verilen cevap :
"İklim kontrolünden dolayı".
Gelecekte olacakmış gibi gösterilenler aslında bugün mevcuttur :
HAARP, CHEMTRAILS
Karakterin bütün bilgileri almak üzere gittiği bina bir mason tapınağıdır.
Şekli aynı Skull&Bones binasına benzemektedir. Hatırlarsanız Skull&Bones binasının ingilizce adı The Tomb. Yani türkçesi MEZAR.
Mason olanlar ritüellden önce nereye giriyordu ???
MEZARA !!!
Burada mezara inmek ölmek ve mezardan çıkmak tekrar yeni bir hayata doğmaktı.
Masonik tapınak ama Mysteryschool olarak masonlara esoterik, yani herkese verilmeyen, sadece seçilmiş kişilere bilgiler veriliyordu. Filmin tüekçe adı da zaten SEÇİLMİŞ KİŞİ !!!
Karakterimiz penceresi olmayan binadan içeri girdikten sonra merdivenlerden aşağı iniyor. Yani Masonik Mezara. Buraya indikten sonra bilgilenip yeni bir hayata doğuyordu.
Filmde sürekli piramitleri işaret eden üçgen şekline rastlıyorsunuz.
Film siyah beyaz ortadamda geçiyor. Steril, bütün renklerin ve duyguların yok olduğu bir ortam.
Karakter gerçekleri görmeye başladıkça, renkleride görmeye başlıyor.
45.dakika...Karakterin sevgi sorusu üzerine anlaşılıyor ki aile sevgi üzerine ve dayanışma birlik beraberlik üzerine değilde, gereklilik üzerine kurulu. İnsanlar norma uyarak sevgi kelimesini kullanmıyorlar.
Aslında sistem Diktatörlüktende öte bir Totaliter sistemdir !!!
Herşeyin yukardan belirlenip aşağıdakiler tarafından uygulandığı bir sistem.
Eflatunun Devlet adlı kitabında yazılanları hatırlayın. İnsanlarımıza bu Eflatun Nietzsche Marx gibileri düşünür gibi gösterilip tüm değerleri ellerinden alınmakta.
Geçmişle ilgili bilgiler silindiğinden dolayı insanlar doğuştan beri üzerlerine giydirelen normları normal ve doğru kabul ediyor.
48.dak...insanların birbirini öldürmesi görüntülü bilgilerine kavuşan karakter gördüklerinden korkup kaçıyor.
Aynı bizim yaptığımız gibi. Gerçekler insanları uyudukları o tatlı rüyadan uyandırır. Ama rüyada kendini huzurlu hisseden insanlar, gerçeklerden kaçar, inkar eder veya saçmalık deyip inanmaz.
50. dak...karakter sevdiği kıza her sabah insanların duygularını öldüren ve gerçekleri görmekten alıkoyan iğne olmaktan korunmak için bir elma veriyor.
Ve bu en önemli masonik semboldür. Elma aslında iblisin lusiferin havvaya verdiği bilgiyi temsil ediyor. O elma insanların birgün kendilerinin de tanrı olabilir bilgisinin sembolü idi. Apple şirketinin ısırılmış elma sembolü aslında bunu temsil eder. Yani Allah aslında zalim bir tanrı idi ve insanları cennette hapis tutuyordu. Bilgiyi veren iblisdi. Bu masonluğun temelidir.
Bu sahne cennetteki olayın yansımasıdır.
Meryl Streep başlider olarak tanrıyı temsil ediyor. İnsanları kontrol eden ve denetleyen ve gerçekleri göstermeyen.
Çocuk iblisi. Elmayı verdiği kız havvayı temsil ediyor. Bilgiyi alan kız gerçekleri görecektir sonunda. Çünki karakterimiz belirlenen normdan çıkıp kurallara karşı gelip, kuralları çiğnemiştir. Aynı iblisin yaptığı gibi.
56. dak...başta dediğimiz gibi norma uymayan çocukları ve yaşlanmışları sistem öldürerek ortadan kaldırdığını itiraf ediyor Jeff Bridges.
60. dak...bebeklerinin babası tarafından salıverildiğini gören karakterimiz aslında öldürülmelerin ortadan kaldırılmadığı, sadece başka bir isim verildiğini fark ediyor.
Bugün insanoğlu teröre karşı bir savaş verdiğini zannedip birbirlerini öldürürken, doğru şeyler yaptıklarını zannetmekteler.
Kuran ama bunlara Bakara Suresinde cevap veriyor. Onlar doğru yolda olduklarını sadece düzelttiklerini zannederler diyor.
70. dak...sislerle kaplı dünyanın tepesinde bulunan ve cenneti temsil eden ortamda takipcilerinden kaçan karakterimiz dünyaya düşüyor. Bu cennetten kovulmadır sembolik olarak. Ve düştüğü dünya hakkında hiçbir bilgisi yok karakterin.
83.dak..."İnsanlara seçme özgürlüğü verildiğinde hep yanlışı seçiyorlar"diyor Meryl Streep.
Bu yüzdende insanoğlunun bütün özgürlüklerini ellerinden almaya çalışıyor bu elit tabaka. İnsanoğlunu beyinsiz birer yaratık haline dönüştürerek !!!
Yapmak istedikleri ve bizi gördükleri şekil bu...
#FK






Yorum Gönder

[blogger]

Author Name

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.