Kuran Maide Suresi Sure5 Ayet32
Bunun içindir ki, Isrâilogulları´na: "Kim, bir cana kıymayan veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayan bir nefsi öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir nefsin yaşamasına sebep olursa, bütün insanları yaşatmış gibi olur" hükmünü yazdık (farz kıldık). Şüphesiz ki onlara peygamberlerimiz açık delillerle geldiler. Yine de bundan sonra onların birçoğu yeryüzünde aşırı gitmektedirler.
Bunun içindir ki, Isrâilogulları´na: "Kim, bir cana kıymayan veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayan bir nefsi öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir nefsin yaşamasına sebep olursa, bütün insanları yaşatmış gibi olur" hükmünü yazdık (farz kıldık). Şüphesiz ki onlara peygamberlerimiz açık delillerle geldiler. Yine de bundan sonra onların birçoğu yeryüzünde aşırı gitmektedirler.
Evet. Nasıl oluyorda insanlar vücutlarına bomba bağlayıp kendilerini havaya uçuruyor ve beraberinde suçsuz insanları öldürüyorlar???
Tekniğine gelmeden önce kökenine gitmek mecburiyetindeyiz. Nereden kaynaklanıyor nasıl başladı kimler başlattı ve bunlar kimlerin kontrolünde???
Assassin kelimesinin nereden geldiğini anlamak için geriye gitmek gerekiyor. Hz.Muhammedin ölümünden sonraki döneme.
7.Yüzyılda İslam 2gruba ayrılıyor :
Muhammedin peygamberliğine inanan ve tutunan Sünniler ile 4üncü imam olan Aliyi daha önemli bir yere koyan Şiilere. Bizim bahsettiğimiz Şiilerdir. Şiiler daha ilk günden beri tek amaç taşıyordu : İslamı yok etmek.
Şiiler islamdan ayrılmasından beri tarikatlaşıp herşeylerini gizlilik, organize ve Initiation üzerine kurdular. Hz.Ali nin kişiliğini ön planda tutan bir sürü tarikatlar ve teşkilatlar kurup orada gizli ritueller uygulamaya başladılar. Sıradan insanları birer koyun haline getirip sadece liderlerinin sözüne itaat eden insanlar haline getirerek.
Yukarıdaki ne derse doğrudur ve yapılmak mecburiyetindedir felsefesi adı altında
7.Yüzyılda Kahirede kurdukları gizli teşkilatda aralarına aldıkları insanlara gizli güç ve sonsuz bilgelik vaat ediyorlardı.
Değerli ve önemli bir hayat sürdürebileceklerini vaat ederek!!
Ve bu tarz insanları etkileyip kontrol altına almak bugünümüzde hala devam ediyor. Tarikatlara gidin ve bakın. Fethullahcılar olsun onlara muhalefette gözüken tarikatlar olsun yetiştirdikleri ve eğittikleri insanlar itaatkar ve lideri için ölümü bile göze alacak kadar beyinleri yıkanmış müritlerdir.
Bu tarz insanları yönetmek Mysteryschollardan çıkmadır ve islamın içine kadar bu sistemin girdiğinin ispatıdır.
Dönelim 7.yüzyıla :
Kahire Halifesi Kahire Üniversitesindeki hocaların ve öğretmenlerin sıradan insanlar olmamasına özen göstiriyordu. Tüm çalışmaları islamdaki demokratik düşünceleri ortadan kaldırıp fanatik insanlar yetiştirmek üzerine kurulu idi. Yaptıkları çalışma insanların tanrısal bir hedefe çalıştıklarını ve uğruna ölünce cennete gideceklerini zannetmelerini sağlamaktı.
Sadece ögretmenler değil, askeriyenin başındakiler, en üst hakimler, hepsi özel yetiştirilmiş kendi adamları idi. Ve bugün Türkiyenin geldiği noktada budur. Nereye bakarsanız bakın hepsi en üsttekiler özel eğitimden geçmiş kendi adamları. Bugünkü tutuklamalar bunu ispat ediyor. Generallere kadar en üst düzeyde Fethullahçıları bulabiliyoruz.
Ve insanımızı bunlardan koruyamıyoruz.
Nedeni Allahı bırakıp bir insana kulluk etmekte insanlarımız.
Oysa ki Kuran ne diyor :
Şiiler islamdan ayrılmasından beri tarikatlaşıp herşeylerini gizlilik, organize ve Initiation üzerine kurdular. Hz.Ali nin kişiliğini ön planda tutan bir sürü tarikatlar ve teşkilatlar kurup orada gizli ritueller uygulamaya başladılar. Sıradan insanları birer koyun haline getirip sadece liderlerinin sözüne itaat eden insanlar haline getirerek.
Yukarıdaki ne derse doğrudur ve yapılmak mecburiyetindedir felsefesi adı altında
7.Yüzyılda Kahirede kurdukları gizli teşkilatda aralarına aldıkları insanlara gizli güç ve sonsuz bilgelik vaat ediyorlardı.
Değerli ve önemli bir hayat sürdürebileceklerini vaat ederek!!
Ve bu tarz insanları etkileyip kontrol altına almak bugünümüzde hala devam ediyor. Tarikatlara gidin ve bakın. Fethullahcılar olsun onlara muhalefette gözüken tarikatlar olsun yetiştirdikleri ve eğittikleri insanlar itaatkar ve lideri için ölümü bile göze alacak kadar beyinleri yıkanmış müritlerdir.
Bu tarz insanları yönetmek Mysteryschollardan çıkmadır ve islamın içine kadar bu sistemin girdiğinin ispatıdır.
Dönelim 7.yüzyıla :
Kahire Halifesi Kahire Üniversitesindeki hocaların ve öğretmenlerin sıradan insanlar olmamasına özen göstiriyordu. Tüm çalışmaları islamdaki demokratik düşünceleri ortadan kaldırıp fanatik insanlar yetiştirmek üzerine kurulu idi. Yaptıkları çalışma insanların tanrısal bir hedefe çalıştıklarını ve uğruna ölünce cennete gideceklerini zannetmelerini sağlamaktı.
Sadece ögretmenler değil, askeriyenin başındakiler, en üst hakimler, hepsi özel yetiştirilmiş kendi adamları idi. Ve bugün Türkiyenin geldiği noktada budur. Nereye bakarsanız bakın hepsi en üsttekiler özel eğitimden geçmiş kendi adamları. Bugünkü tutuklamalar bunu ispat ediyor. Generallere kadar en üst düzeyde Fethullahçıları bulabiliyoruz.
Ve insanımızı bunlardan koruyamıyoruz.
Nedeni Allahı bırakıp bir insana kulluk etmekte insanlarımız.
Oysa ki Kuran ne diyor :
Kuran Hud Sure11 Ayet26 : "Allah´dan başkasına ibadet etmeyin! Ben, size gelecek acı bir günün azabından korkarım."
Devam edelim..
Halife kendini Muhammedin damatı Ali ve 7.inci imam Ismailin temsilcisi olduğunu iddia edip kendini tanrısal anlamda kutsallaştırıyordu. Bu kutsallaştırma insanları kontrol altına almaktır. Mysteryschoollardan çıkmadır. Aynı Babilden ve Mısırdaki firavunlar zamanından beri bugüne kadar gelmiştir.
Kahire Universitesi çok büyük imkanlara sahip idi. Halife yılda 250.000altın veriyordu.
Asıl hedefleri, talebelerinin ruhunu ve düşüncelerini transforme edip, belirli bir şekle sokmaktı.
Bugünkü Tarikatlarda aynısını yapıyorlar. Müritlerine Hadislerin anlattıklarını ön plana getirip Kuranı arka plana itiyorlar. Bu sayede özgür düşünmelerini engelliyorlar. Zaten bu sistemi islama sokup bölünmesini sağlayanların bu Mysteryschoollar 'dan çıkmış kişiler olduğunu anlayınca, gerçek inancın ve Kuranın bugünkü islam ile bir alakası olmadığını fark edip bu ayrımın bir parçası olmaktan kendinizi soyutlayacaksınız
Kahire Universitesi çok büyük imkanlara sahip idi. Halife yılda 250.000altın veriyordu.
Asıl hedefleri, talebelerinin ruhunu ve düşüncelerini transforme edip, belirli bir şekle sokmaktı.
Bugünkü Tarikatlarda aynısını yapıyorlar. Müritlerine Hadislerin anlattıklarını ön plana getirip Kuranı arka plana itiyorlar. Bu sayede özgür düşünmelerini engelliyorlar. Zaten bu sistemi islama sokup bölünmesini sağlayanların bu Mysteryschoollar 'dan çıkmış kişiler olduğunu anlayınca, gerçek inancın ve Kuranın bugünkü islam ile bir alakası olmadığını fark edip bu ayrımın bir parçası olmaktan kendinizi soyutlayacaksınız
Gelelim 9 basamakta insanları programlamaya :
Bu Üniversitede eğitim gören talebeler 9dereceden geçiyorlardı. Aynı masonluktaki bugünkü YORK-ritueli gibi. O da 9 basamak.
1.derecede öğretmenler talebelerini o güne kadar öğrendikleri herşey hakkında bir şüphe içine sokup, talebeyi öğretmeninin her dediğine inanacak duruma getiriyorlardı. Taa ki körü körüne herşeye inanıp itaat edecek duruma gelene kadar. Sadece öğretmeninin dediklerini gerçek ve doğru kabul ederek.
Bugünkü Tarikatlara gidin bakın müritlerin nasıl birer beyinsiz, özgür iradesi olmayan bir et yığını olduklarını seyredin ve liderlerine karşı bir söz söyleyin ve seyredin verdikleri tepkiyi!!!
Bugünkü Tarikatlara gidin bakın müritlerin nasıl birer beyinsiz, özgür iradesi olmayan bir et yığını olduklarını seyredin ve liderlerine karşı bir söz söyleyin ve seyredin verdikleri tepkiyi!!!
2 . derecede talebelere sadece Peygamberden sonra gelen imamların gerçek bilgi kaynağı oldukları anlatılıyordu.
Imamlar öğretmenlerine ilham kaynağı olduğundan öğretmenlerinin söyledikleri tanrısal olduğunu doğruluyordu talebelere. Öğretmenler gizli bilgi kaynağı olduğu yalanına inandırılıyordu talebeler.
Bugünün müritleride liderlerinin bir seviyeye ulaşmış olduğunu ve kendilerinin o seviyeye ulaşamıyacaklarını iddia ediyorlar.
İşte bu gerçekten insanları kontrol etmektir ve liderlerinin kendilerine Şıh, Mevlana vs gibi lakaplar takması o liderlerini bir kutsal tanrılaşmış seviyeye yükseltiyor.
Talebeler her derecede yeminlerinin yanında gizli semboller ve işaretler öğreniyorlar. Bu sayede birbirlerini tanıma ve gizli kalma imkanına sahip oluyorlar..
Imamlar öğretmenlerine ilham kaynağı olduğundan öğretmenlerinin söyledikleri tanrısal olduğunu doğruluyordu talebelere. Öğretmenler gizli bilgi kaynağı olduğu yalanına inandırılıyordu talebeler.
Bugünün müritleride liderlerinin bir seviyeye ulaşmış olduğunu ve kendilerinin o seviyeye ulaşamıyacaklarını iddia ediyorlar.
İşte bu gerçekten insanları kontrol etmektir ve liderlerinin kendilerine Şıh, Mevlana vs gibi lakaplar takması o liderlerini bir kutsal tanrılaşmış seviyeye yükseltiyor.
Talebeler her derecede yeminlerinin yanında gizli semboller ve işaretler öğreniyorlar. Bu sayede birbirlerini tanıma ve gizli kalma imkanına sahip oluyorlar..
3.derecede talebelere 7 imamın ezoterik isimleri ve onları çağrıştırmak için gizli kelimeler veriliyordu.
4.derecede 7mistik şahısın isimleri açıklanıyordu : ADEM, NUH, IBRAHIM, MUSA, ISA, MUHAMMED, ISMAIL. Bunların yanında 7tane mistik yardımcılarının ismi veriliyordu. Bu isimlerin en sonuncusu öldüğünden beri ama onunda gizemli biri tarafından temsil edilmesi ISMAILITLERIN kendilerini gerçeklerin topluluğu diye tanımlamalarının ana kaynağıdır.
Aynı bu gizli temsilciye dayanarak Halifede yaptıklarını sebeplendiriyordu.
Aynı bu gizli temsilciye dayanarak Halifede yaptıklarını sebeplendiriyordu.
5.derecede talebeye kişiliğini geliştirerek insanları nasıl etkiliyebileceği öğretiliyordu.
6.derecede analitik ve destruktiv dersler veriliyordu. Yani karşıdaki insanı yalancı duruma düşürüp inandırılıcığını kaybettirme teknikleri öğretiliyordu.
7. derecede tüm evrenin ve insanların bir bütün olduğu ve en ufacık birşeyin bile bu bütünün bir parçası olduğu ve içinde yaratıcı ve yok edici gücün bulunduğu androgen Tanrı(masonik tanrı anlattıklarımı hatırlayın herşey içiçe)
Bir Ismailit olan şahıs bu bilgilere sahip olduğundan insanlığa hükmedebilirdi.
Bu kuvvet onlara zamanın efendisi denilen mistik güç tarafından verildiği iddia ediliyordu.
Bir Ismailit olan şahıs bu bilgilere sahip olduğundan insanlığa hükmedebilirdi.
Bu kuvvet onlara zamanın efendisi denilen mistik güç tarafından verildiği iddia ediliyordu.
8.derecede talebe tüm dinlerin, filozofinin vs bir kandırmaca olduğuna inanması gerekiyordu. Önemli olan kendisinin mutluluğu sadece bir Imama kulluk ederek bulabileceğine inanmasıydı.
Eğer bugün tasavvuf kanallarında bazı şahıslar dinden bahsedip mutlaka hidayete erişmek için asrın imamını bulmanız gerektiğini anlatıyorsa, bilin ki insanı kendilerine köle etmek içindir.
Gerçek Hidayete erişmek sadece ve sadece Kuranı okuyarak ve sadece Allaha kulluk ederek olur.
Kuran Bakara Sure2 Ayet2İşte o (yüce) kitap (Kur'an), hiç şüphesiz takva sahipleri için bir hidayettir.
Eğer bugün tasavvuf kanallarında bazı şahıslar dinden bahsedip mutlaka hidayete erişmek için asrın imamını bulmanız gerektiğini anlatıyorsa, bilin ki insanı kendilerine köle etmek içindir.
Gerçek Hidayete erişmek sadece ve sadece Kuranı okuyarak ve sadece Allaha kulluk ederek olur.
Kuran Bakara Sure2 Ayet2İşte o (yüce) kitap (Kur'an), hiç şüphesiz takva sahipleri için bir hidayettir.
9. derecede talebelere din diye birşeyin olmadığı, yapılanların gerçek sayıldığı ve herhangi birşeyi yapmanın tüm yetkisi sadece Liderlerine ait olduğunu öğreniyorlar.
Ne demek oluyor??? Lider ne derse yapılmak mecburiyetindedir.
Şimdiye kadar islamın gücünü gören ve islamı ortadan kaldıramıyacağını anlayan bu Babilciler çareyi islamı bölmekte bulduğunu ve birsürü tarikatlar kurarak insanların onların kontrolüne geçmesini sağladıklarını ve nasıl yaptıklarını bir şekilde anlatmaya çalıştık.
Gizli bir örgüt olan Ismailitler Türkler tarafından 11.yüzyılda yasaklanıyor.
Yasaklanmasına rağmen tamamen ortadan kaldırılamayan bu gizli örgüt bir Şii olan Hassan Sabah tarafından, bu kaybolmaya yüz tutmuş Ismailitlerin tarikatını tekrar canlandırıp daha güçlü bir hale getiriyor. 1000yıldır süren
Hasan Sabahın karşısına Ömer Hayyam çıkıyor. Meşhur iranlı şair. Hasanın bir başka talebesi Nizam-al-Mülk. Bu üçü bir anlaşma yapıp içlerinden kim ilk önce devlette önemli bir mevkiye yükselirse diğer ikisininde yükselmesine yardımcı olacağına dair yemin ediyorlar.
İlk yükselen Alparslanın Veziri olan Nizam oluyor ve Ömer Hayyam'a ömür boyu iyi geçinebileceği ve şairliğine devam edebileceği bir maaş bağlıyor.
Bakın bu tarz çalışma bugüne kadar gelmiş olup hala üsttekilerinin kendi adamlarını desteklediği bir sisteme dönüşmüş vaziyette. Bu yüzden bu sistemin bir parçası olmadığınızdan sizler önemli mevkilere gelemeyip başarılı olamıyorsunuz. Bir kere elde ettikleri mevkilerin kesinlikle kendi adamları tarafından doldurulmasına dikkat edip sıradan insanlara kesinlikle şans tanımıyorlar.
Hasan bir kaç olaylardan sonra Irandan kaçıp Kahireye gidiyor ve orada Ismailitlerin tarikatına katılıp onların tüm sırlarını öğreniyor. Bu ama ona yetmiyor. İnsanları birer koyuna çevirip liderleri için ölümü bile göze alabilmeleri için Hasan onlara cenneti göstermek istiyor. Liderleri için kendilerini feda ederlerse karşılığında onları neyin beklediğini görebilmeleri için suni bir cennet yaratıyor. Gizli bir yerde 2 dağın arasında, genç kızların, çeşmelerin, meyvelerin bol olduğu bir ortam yaratıyor. Ve müritini tam fanatik bir itaatkara çevirmek için esrar ile uyuşturup o suni cennete gönderiyor. Orada uyanan mürit kendini cennette zannediyor. Orada belirli bir süre kalmasına müsaade ettikten sonra tekrar esrar ile uyutulup gerçek hayata geri getiriliyor. Neticede mürit cenneti hayalinde gördüğünü zannedip lideri için ölürse oraya tekrar gidebileceğini zannediyor.
Ismailitler Mysteryschoolların bir koludur ve islam ve Kuran ile bir alakaları yoktur.
Kuranda yazan şehitlik mertebesi ile körü körüne bir insana kulluk edip başkalarını öldürmek farklı şeyler olup ne Kuranda yazılıdır ne de Allahın emrettiği bir şeydir.
Yasaklanmasına rağmen tamamen ortadan kaldırılamayan bu gizli örgüt bir Şii olan Hassan Sabah tarafından, bu kaybolmaya yüz tutmuş Ismailitlerin tarikatını tekrar canlandırıp daha güçlü bir hale getiriyor. 1000yıldır süren
Hasan Sabahın karşısına Ömer Hayyam çıkıyor. Meşhur iranlı şair. Hasanın bir başka talebesi Nizam-al-Mülk. Bu üçü bir anlaşma yapıp içlerinden kim ilk önce devlette önemli bir mevkiye yükselirse diğer ikisininde yükselmesine yardımcı olacağına dair yemin ediyorlar.
İlk yükselen Alparslanın Veziri olan Nizam oluyor ve Ömer Hayyam'a ömür boyu iyi geçinebileceği ve şairliğine devam edebileceği bir maaş bağlıyor.
Bakın bu tarz çalışma bugüne kadar gelmiş olup hala üsttekilerinin kendi adamlarını desteklediği bir sisteme dönüşmüş vaziyette. Bu yüzden bu sistemin bir parçası olmadığınızdan sizler önemli mevkilere gelemeyip başarılı olamıyorsunuz. Bir kere elde ettikleri mevkilerin kesinlikle kendi adamları tarafından doldurulmasına dikkat edip sıradan insanlara kesinlikle şans tanımıyorlar.
Hasan bir kaç olaylardan sonra Irandan kaçıp Kahireye gidiyor ve orada Ismailitlerin tarikatına katılıp onların tüm sırlarını öğreniyor. Bu ama ona yetmiyor. İnsanları birer koyuna çevirip liderleri için ölümü bile göze alabilmeleri için Hasan onlara cenneti göstermek istiyor. Liderleri için kendilerini feda ederlerse karşılığında onları neyin beklediğini görebilmeleri için suni bir cennet yaratıyor. Gizli bir yerde 2 dağın arasında, genç kızların, çeşmelerin, meyvelerin bol olduğu bir ortam yaratıyor. Ve müritini tam fanatik bir itaatkara çevirmek için esrar ile uyuşturup o suni cennete gönderiyor. Orada uyanan mürit kendini cennette zannediyor. Orada belirli bir süre kalmasına müsaade ettikten sonra tekrar esrar ile uyutulup gerçek hayata geri getiriliyor. Neticede mürit cenneti hayalinde gördüğünü zannedip lideri için ölürse oraya tekrar gidebileceğini zannediyor.
Ismailitler Mysteryschoolların bir koludur ve islam ve Kuran ile bir alakaları yoktur.
Kuranda yazan şehitlik mertebesi ile körü körüne bir insana kulluk edip başkalarını öldürmek farklı şeyler olup ne Kuranda yazılıdır ne de Allahın emrettiği bir şeydir.
Assassin kelimesi buradan gelmektedir.
Hasanın müritlerini etkilemek için daha bir sürü yalanlar ile dolu teknikleri vardı. Hepsini yazamıyorum ama şunu idrak edin :
Herşeyleri yalan üzerine kurulu!!!
Aslında Kuran ne diyor:
Kuran Ankebut Sure29 Ayet41 :
Allah´tan baska dost edinenlerin durumu, kendine yuva yapan örümceğin durumu gibidir. Halbuki, evlerin en çürügü süphesiz örümcek yuvasıdır. Keşke bilselerdi.
Allah´tan baska dost edinenlerin durumu, kendine yuva yapan örümceğin durumu gibidir. Halbuki, evlerin en çürügü süphesiz örümcek yuvasıdır. Keşke bilselerdi.
Bunların yalanları da bir örümcek ağı gibi. Sadece gerçekleri bilmek ile herşeylerini çökertebilirsiniz. Bunuda yapamamanız için önlerinde kim varsa engel olabilecek ortadan kaldırıyorlar.
Resimdeki şahıslar :
1. HASSAN SABAH
2.AGA KHAN, ISMAILITLERIN LIDERI tanrı gibi gördükleri
Resimdeki şahıslar :
1. HASSAN SABAH
2.AGA KHAN, ISMAILITLERIN LIDERI tanrı gibi gördükleri
Hasan Sabbah düşmanlarını etkilemek için müritlerine Kaleden aşağıya atlamasını emrediyor. Ve 3müriti gözlerini kırpmadan aşağıya ölüme atlıyorlar. Bu olay tarihe geçmiş ve belgelenmiş bir olaydır.
Bir insan bunu nasıl yapar ???
Kuranı bırakıp bir insanın peşinden gidip onun dediklerine inanırsa kendi kafasını kullanmak yerine o zaman yapar!!!
Allah yerine bir insana kulluk ederse yapar!!!
Allah yerine bir insana kulluk ederse yapar!!!
Bu Hasanın yetiştirdiklerinin diğer isimlerinden bazıları Assassins, Fedayi veya Haşhaşiler.
Fedayiler kendilerini liderleri için feda edenler. Haşhaşiler ise bu tarz kendini liderleri için kaleden aşağı atanların ancak esrarın etkisi altınds yapabileceğini zannettikleri için bu isimi güya onlara sünniler takmış.
Bu Assassinler zamanla Tapınak Şövalyeleri ile beraber savaşmışlar. Aslında nerede kendi çıkarları varsa orada saf tutmuşlar.
Fedayiler kendilerini liderleri için feda edenler. Haşhaşiler ise bu tarz kendini liderleri için kaleden aşağı atanların ancak esrarın etkisi altınds yapabileceğini zannettikleri için bu isimi güya onlara sünniler takmış.
Bu Assassinler zamanla Tapınak Şövalyeleri ile beraber savaşmışlar. Aslında nerede kendi çıkarları varsa orada saf tutmuşlar.
Bugünkü Fethullahçıların farkı yok.
#FK
#FK
Yorum Gönder